HABERLER

“Derhal itfaiyeye haber verilmeli”

İzmir’de özellikle yaz aylarında su çıkarmak için açılan kuyularda mahsur kalan kişi sayısı yılda 120’yi buluyor.

İzmir’de özellikle yaz aylarında su çıkarmak için açılan kuyularda mahsur kalan kişi sayısı yılda 120’yi buluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Arama Kurtarma ve Afet İşleri Şube Müdürü İsmail Derse, bu tür bir olayla karşılaşıldığında yardım için kuyuya girilmemesi ve derhal itfaiyeye haber verilmesi gerektiğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Arama Kurtarma ve Afet İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulan Dağda Arama ve Kuyuda Kurtarma ekipleri, özellikle yaz aylarında su çıkarmak için açılan kuyularda mahsur kalanlar için yoğun mesai harcıyor. İzmir’de bir yılda bu tip kuyularda mahsur kalanların sayısı yılda 120’yi buluyor. Arama Kurtarma ve Afet İşleri Şube Müdürü İsmail Derse, kuyuda kalma vakasıyla karşılaşıldığında
yardım için dahi kuyuya girilmemesi ve derhal itfaiyeye haber verilmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle İzmir’in kırsal bölgelerinde yurttaşların su ihtiyacını karşılamak kuyu açmasının ciddi sorunlara neden olabildiğini dile getiren Derse, kuyu kazılırken belli bir derinlikte metan veya karbonmonoksit gazıyla dolduğunu ve kuyuyu kazan kişinin de bu gazlardan zehirlendiğini ifade ederek, şunları söyledi: “En büyük sıkıntılardan biri de kuyu içerisinde kalan ve zehirlenen kişiyi kurtarmak için başka birilerinin de buraya girmesi. Böylece arka arkaya ölümler yaşanıyor. Bu tür olaylar için İtfaiye Arama Kurtarma Afet İşleri Müdürlüğü bünyesinde Dağda Arama ve Kuyuda Kurtarma çalışmalarını yürütebilecek bir ekip oluşturduk.”

Yardım için dahi kuyuya girilmemeli
Kuyuda birinin mahsur kaldığının fark edilmesi durumunda öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İtfaiye Daire Başkanlığı’na haber verilmesi gerektiğine dikkat çeken İsmail Derse, “Kuyu kazalarında itfaiye ekiplerine haber verildikten sonra çevre güvenliğinin alınması
ve itfaiyenin oraya ulaşmasını sağlayacak desteğin verilmesi gerekiyor. Böyle bir durumla karşılaşıldığında kesinlikle kuyuya girilmemeli. Ekipler olay yerine geldiğinde önce kuyunun güvenliğini alır. Ardından kuyunun derinlik ölçümü yapılır. İçerisinde su olup olmadığına bakılır. Zehirli gazların olup olmadığıyla ilgili ölçümler yapılır. Ölçümlerden sonra ekipler, temiz hava solunum cihazları ile kuyuya girer. Kazazede, acil tıp teknikerlerinin de desteğiyle
hızlı şekilde kuyudan çıkarılır” dedi.

Kuyuda kalan kişi sakin olmalı
Derse, böyle bir durumda kazazedelerin yapması gerekenleri ise şu sözlerle açıkladı: “ Kuyuda kalan veya kuyuya düşen kişinin öncelikle bilinci açıksa nefesini doğru kullanması gerekiyor. Yine enerjisini çok doğru planlaması lazım. Eğer cep telefonu çekiyorsa hızlıca yardım talebinde bulunmalı. Kuyuda sesini birilerine duyurmak için bağıracak. O bağırma esnasında oksijeni bitirmeyecek şekilde kontrollü olması gerekiyor. Sakin olması, panik yapmaması gerekiyor. Çünkü paniğe kapılan insanın nabzı artacak. Nabzı arttıkça nefes alış hızı artacak. O nedenle ortamdaki oksijen kısa sürede tükenecek. Oksijensiz bir ortam karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk nedenlerindendir.” Derse, kuyular açıldıktan sonra kenarlarının duvarlarla örülmesi ve üstlerinin kapaklarla kapatılmasının olası kazaları önleyeceğini de söyledi.

Ekipler kapalı ve dar kuyularla karşılaştıklarında, kazazedelere rahatça ulaşabilmek için Toros'ta bulunan Dağcılık Eğitim Merkezi'nde bulunan 8 metre derinliğinde ve 2,5 metre genişliğindeki kuyuda sık sık tatbikat yapıyor.